1900'lerde İngiltere ve ABD'de selüloit bir top ve tirşe gerili tefe benzer raketlerle oynanan masatenisi, oynanırken çıkan ses nedeniyle daha çok ping-pong olarak anılıyordu. Masatenisine zamanla azalan ilgi I. Dünya Savaşı sonrasında İngiltere'de yeniden canlandı.
1902'de kurulmuş ve 1905'te dağılmış olan Ping-Pong Birliği, 1920-21'de Masatenisi Birliği adıyla yeniden canlandırıldı. 1926'da kurulan Uluslararası Masatenisi Federasyonu'na (FITT) günümüzde 110'dan fazla ülkenin masatenisi birlikleri üyedir. Bu birliklere üye 1 milyondan fazla masatenisi oyuncusu vardır.

Masatenisi sert, düz, genellikle yeşil, uzunluğu 274 cm, genişliği 152 cm olan dikdörtgen biçiminde ve yerden 76 cm yüksekliğinde bir masada oynanır. Masanın uzun kenarlarının ortalarını birleştirecek biçimde gerilen ağ 15 cm yüksekliğinde ve masadan biraz daha geniştir. Beyaz selüloit ya da plastikten yapılan içi boş topun çapı 38 mm, ağırlığı 2,5 gramdır. Genellikle tahtadan yapılan raketlerin üzeri pütürlü kauçuk ya da plastik kaplıdır. Çok hızlı bir oyun olduğu için oyuncular, rahat hareket edebilecekleri bir alana gerek duyarlar. Bu nedenle şampiyonalarda her masa için en az eni 6, boyu 12 metrelik bir alan ayrılır. Masa iyi bir biçimde aydınlatılır.

Oyunun kuralları tenis kurallarına benzer. Raketle vurulan top saha dışına çıkmadan ağın iki yanı arasında gidip gelir. Üç ya da beş set olarak oynanan oyun servisle başlar. Her iki oyuncu da kendi sahasına gelip bir kez sıçrayan topu raketle vurarak ağın öbür yanındaki rakip sahaya gönderir. Bunu yapamayan oyuncunun rakibi bir sayı kazanır. Her sayıdan sonra servis atılır. Beş sayıda bir, servis atan taraf değişir. 21 sayı alan taraf seti kazanır. Eğer 20-20 berabere olursa, ondan sonra servis her sayıda değişir ve rakibini iki sayı geçen taraf seti kazanır. Servis atarken, açık avuçla havaya atılan topa raketle vurulur. Top servisi atanın sahasında bir kere zıpladıktan sonra rakip sahaya gitmelidir.